Ozon En Kuvvetli, Tek Doğal Dezenfektandır.
Ozon, oksidasyon gücü yüksek bir gazdır ve bilinen en kuvvetli dezenfektandır. Özellikle son yıllarda pekçok alanda yaygın bir şekilde kullanılan, hammaddesi oksijen olan ozon gazı, tek doğal dezenfektandır. Doğal bir dezenfektan oluşu, kullanım alanlarının hızla yaygınlaşmasına ve güvenle kullanılmasına yol açmıştır. Günümüzde ozon, yaygın olarak tıpta tedavi amaçlı da kullanılmaktadır.
Ozon üç oksijen atomundan oluşan oda sıcaklığında renksiz , karakteristik kokusu olan bir gazdır (O3). İsmi Yunanca “koklamak” manasına gelir. Atmosferi oluşturan gazlara göre oldukça düşük oranda bulunan ozon, iklim ve canlıların korunmasında önemli rol oynamaktadır. Ozon tükenmesinin bir sonucu olarak dünyaya erişen ek UV-B radyasyon, bütün canlılar üzerinde zararlı etkiler oluşturur. Ozon dünyanın 25-30 km üzerinde ozonosfer katmanında yer alır ve zararlı ultraviole ışınların dünyaya gelmesini engeller. Dünyada ozonsuz yaşam olamaz.
Ozonun Virüsler Üzerindeki Etkileri
Ozon gazı diğer dezenfektan yöntemlerinden çok daha güçlüdür. Ozon organizmaların hücre duvarlarını yıkar ve bilinen tüm virüsler, bakteriler, mantarlar, mayalar ve küfler üzerinde yıkıcı bir etkiye sahiptir.
Virüsler, kristaller ve makromoleküllerden oluşan küçük, bağımsız parçacıklardır. Bakterilerin aksine, sadece konakçı hücre içinde çoğalırlar. Ozon, protein kaplamasından nükleik asit çekirdeğine nüfuz ederek virüsleri yok ederek viral RNA’ya zarar verir. Daha yüksek konsantrasyonlarda kullanılan ozon ise, kapsid veya dış protein kabuğunu oksidasyonla yok eder.
Ozonun Bakteriler Üzerindeki Etkileri
Bakteriler, ilkel bir yapıya sahip mikroskopik olarak küçük tek hücreli canlılardır. Bakteri gövdesi nispeten katı bir hücre zarı ile kapalıdır. Yaşamsal süreçleri karmaşık bir enzimatik sistem tarafından kontrol edilir. Ozon, enzimatik kontrol sisteminin çalışmasını inhibe ve bloke ederek bakteri hücrelerinin metabolizmasına müdahale eder. Hücre zarında yeterli miktarda ozon kırılır ve bu da bakterilerin yok olmasına yol açar.
Ozonun Mantarlar Üzerindeki Etkileri
Ozona maruz kalmakla inhibe edilen ve yok edilen mantar aileleri arasında Candida, Aspergilus, Histoplazma, Aktinomikozlar ve Cryptococcus bulunur. Mantarların duvarları çok tabakalıdır ve yaklaşık % 80 karbonhidrat, % 10 protein ve glikoproteinlerden oluşur. Birçok disülfür bağının varlığı, ozon tarafından oksidatif inaktivasyon için olanak sağlar ve bununla birlikte, her durumda, ozon mantar duvarından organizma sitoplazmasına yayılma, böylece hücresel organelleri bozma kapasitesine sahiptir.
Ozon Jeneratörleri, Corona Discharge (Korona Deşarjı) yöntemiyle ozon üreten cihazlardır. Oksijen molekülü (O2) jeneratör içinde Korona Deşarjı yöntemiyle parçalanarak Ozon molekülünü (O3) oluşturur. Ancak Ozon zayıf bir bağ yaptığından bir an önce bu bağı koparıp Oksijene dönüşmek ister. Bu sebeple üretildiği ortamdaki virüsler, mikroplar, bakteriler, kötü kokular ile karşılaşınca onlara nüfuz ederek, parçalar. Bunun sonucunda kendisi de parçalanır ve doğal hali olan oksijene dönüşür. Bu süreç en doğal ozon üretme şekli olduğundan, geride kalıntı bırakmaz.
How Ozone Affects Bacteria, Fungus, Molds And Viruses” Mold-help. 3 October 2004. www.mold-help.org/how-ozone-affects-bacteria/ 7 January 2020.
“Ozone Effects on Specific Bacteria, Viruses and Molds” Ozoneapplications.
www.ozoneapplications.com/info/ozone_bacteria_mold_viruses.htm, 7 January 2020.
Babacan, Avni. “Ozon, Ozonterapi ve Klinik Kullanımı” Turkiye Klinikleri. 2008. www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-ozon-ozonterapi-ve-klinik-kullanimi-52473.html, 5 January 2020
Polat, Hamza. “Dezenfeksyon Amaçlı Ozon Kullanımı”Aquast. 2 June 2009.
www.aquast.org/uploads/pdf_231.pdf , 7 January 2020